Başıboş köpeklerle ilgili kanun teklifi Meclis’e sunuldu. Ancak bu gelişmenin ardında, eski düşmanların bugünden itibaren dost olmaları yine şaşırtmadı. Daha önce parçalanan çocukları görmezden gelenler, şimdi yavruları parçalanan babalara ve annelere en ağır hakaretleri söylememiş gibi “reisçi” oluyorlar. Daha önce sokaklarda can veren çocukların acısını paylaşmayan, bu trajedilere sessiz kalanlar, şimdi adalet savunucusu gibi davranıyor. Her daim hakkı ve hakikati savunan, bu başarıyı hak ederek gerçekleştirenlerin isimleri ise maalesef yine duyulmayacak.

Bu münafıklar, hakikatin önüne set çekerek, gerçek kahramanların çabalarını gölgede bırakıyor. Görünmeyen kahramanlar, adaletin ve hakikatin peşinde koşarken, münafıklar sahnede övgü topluyor. İstanbul Sözleşmesi’nde, pandemide, aşı operasyonunda, GDO’lu yiyeceklerde, cinsiyetsizleştirme çabalarında ve küresel iklim değişikliği safsatasında olduğu gibi, bu işin kaymağını yine onlar yiyecek. Topluma zararı dokunan her olayda olduğu gibi, yine çıkarları uğruna hareket eden münafıklar sahneye çıkacak.

Bu süreçte işinden ve ekmeğinden olan, hakaretlere ve tehditlere göğüs gerenlerin isimleri ise anılmayacak. Gerçek kahramanlar, hakkı savunurken bedel öderken, münafıklar ise sahnede alkışlanacak. Ancak tarih, bu ikiyüzlülüğü unutmayacak ve gerçek kahramanları hak ettikleri yere koyacak.

Ama ne olursa olsun, bu dönüşüm toplumun bekası için atılan büyük bir adım olarak tarihe geçecek. Siyasi arenada yer değiştiren bu figürlerin, görünürde halkın menfaatini koruyan ve hakkı savunan insanlar olarak sahneye çıkmaları, aslında toplumun gerçek kahramanlarının fedakârlıkları sayesinde mümkün oldu; bu durumu artık sağır sultan dahi biliyor. Bu fedakârlıklar, çoğu zaman gözden kaçan ama tarihin seyrini değiştiren adımlardır.

Bizler, doğruları söylemenin bedelini işimizden ve aşımızdan olarak, hakaret ve tehditlere maruz kalarak öderken, onurun ve şahsiyetin sesi olmaya devam edeceğiz ve her daim hak ve hakikat mücadelesini sürdüreceğiz. Tahammül ettiğimiz hakaretler ve tehditler, halkın vicdanında büyük bir yara açacak, ama bu yara sağduyunun galibiyeti ile sarılacak. Kazanan, kişisel çıkarlar değil, toplumsal vicdan olacak. Bu büyük dönüşümün ardında yatan gerçek hikâye, gizli kahramanların görünmeyen çabaları ve fedakârlıkları olacak.

Sonuç olarak, bizler sağduyunun galip geleceği bir geleceğe doğru adım atıyoruz. Eski düşmanların dost olması, toplumun menfaatine olacak bir hareketin başlangıcıdır. Artık mızrak çuvala sığmıyor; kamuoyu kim kimdir çok iyi biliyor. Bu başlangıç, görünmeyen kahramanların fedakârlıklarıyla mümkün oldu. Bu başarı, tarihe altın harflerle yazılacak bir zaferdir ve bizler, bu zaferin sağduyu ile kazanıldığını her daim hatırlayacağız.

Bu yasanın çıkmasında emeği geçen sağduyulu siyasetçilere gönülden teşekkür ediyorum. Toplumun huzuru ve güvenliği için canla başla çalışan, fedakârlık gösteren herkese minnettarız. Bu zafer, hepimizin ortak mücadelesiyle kazanıldı. Emeği geçen herkese yürekten teşekkürler.