BATI ile yatıp, BATIL ile kalkmak: KURAN-I KERİM’E TEKME ATMAK! -2-

Ana Sayfa » Köşe Yazıları » BATI ile yatıp, BATIL ile kalkmak: KURAN-I KERİM’E TEKME ATMAK! -2-

İsveç’li, İslamofobik siyasetçi Rasmus Palu’dan sık sık meydanlara çıkıp Müslümanları tahrik etmek için soytarılıklar yaparak Kur’an yakma eylemleri gerçekleştirmektedir. Avrupa’da bu zatı hiç kimse izlemeye gelmediği gibi, kendi adamlarından birkaç kişinin resim paylaşması dışında bir ilgi uyandırmadığını görüyoruz. Sırf İslam dünyasında “infial yaratmak” için ortaya çıkan bu “kışkırtıcı ajan”lar, görünen o ki, Siyonist lobi’nin emriyle hareket ediyorlar. Gençlerimiz bu tür marjinal adamları görüyor ve özeniyor.

Peki, bunun önlenmesinin yolu nedir? Acaba bu gençler Türkiye’de Siyonist lobi’nin “etki ajanları” tarafından kışkırtılıyor, fonlanıyor veya kökeni Sabatay, Pakradun, Ermeni Rum, Hıristiyan veya gayrimüslim bir ailenin mi çocukları olabilir mi?  Neden Kur’an’ı Kerim’i kullanarak, infial yaratacak bir video çekerek şöhrete ulaşmaya çalışabiliyorlar?
 

Çizgi filmden bilgisayar oyunlara kadar tüm media’da “İslam aleyhtarı” bu tür çalışmalar hangi merkezlerden planlanıyor, tahrik ediliyor yayınlanıyor ve fonlanıyor. Bunlar hangi EĞİTDONAT yöntemleri ile destekleniyorlar, daha önce GEZİ ve benzeri olaylarda gördüğümüz gibi. Soros, Strafor gibi yapıların bu gibi kaos senaryolarındaki rollerini bu gün Ukrayna krizinde de görebilmekteyiz.

Bizim İslam ahlak’ında “zenginlik” ve “şöhret”, her zaman, her hal ve şart altında bir fazilet değildir. Her şeyin hayırlısını Allah’tan istemek bir fazilettir. Hatta büyüklerimizin yaptığı dualarda “şöhrettin afetinden, kibrin fitnesinden, fakirliğin rezaletinden zenginliğin azgınlığından Allah’a sığınırım” diye dua ederiz. Kimler, bu gençlere, paylaşımla öne çıkıp beğeni toplayıp “tık”landığı kadar şöhret olmanın iyi bir şey olduğunu aşıladı!? Bu gençlerden kaçta kaçı bu anlamda “Tekasür Suresi”ni okudu, anladı ve üzerinde düşündü acaba? Ya da mal mülk, makam peşinde koşan babaları bunu yaptı mı ki?!

Grigoriy PETROV Finlandiya’nın kalkınmasının mimarlarından biridir ve “Akzambaklar Ülkesi”nin yazarıdır. Dr. Snelman ise ülkenin geri kalmışlığını, ahlaksızlığını fakirlik ve rezaletini, eğiticilerin yetersizliğine ve kendi sorumluluklarını yerine getirmesine bağlıyor ve “düzeltmenin kendinden başlayarak yapılması gerektiğini” söylüyor. Tıpkı 1400 sene önce yüce kitabımızda söylendiği gibi “siz kendinizi düzeltmezseniz Allah sizi düzeltmez” ve yine Nahl Suresi 90. Ayette “Gerçek şu ki, Allah adaleti, iyiliği ve akrabaya yardım etmeyi emreder; yüz kızartıcı işleri, fenalığı ve azgınlığı yasaklar. O, düşünüp öğüt alasınız diye size öğüt veriyor.”

Türkiye’de ve İslam dünyasında yıkıcı faaliyetlerin nasıl organize edileceğini ve bunun tekniklerini Siyonist lobi ile ittifak halindeki Batı dünyası çok iyi biliyor. Mesela; İttihat ve Terakki Fırkası’nı (Birlik ve Gelişme Partisi) kuruyorlar. Bu parti, adının aksine Osmanlıda dağılma ve yıkılma sürecini başlatıyor, koca devleti infaz ediyor.
 

Türkiye’de,  1. Dünya savaşı sonrası Osmanlının yıkılmasına sebep olan İttihat-Terakkinin askeri kanadı yerine, Cumhuriyet döneminde aynı partinin siyasi kanadı göreve geldi. 2. Dünya Savaşı sonrası Cumhuriyet’in Demokrasi ile yumuşatılması gündeme geldi. DP böyle kuruldu. Kurulan sol ve komünist hareketler kendilerini çağdaş bilimsel ve ilerici olarak tanıtıyorlardı. BÇG, ÇYDD bunlar aslında aynı şarkıyı söylüyorlar. 60 sonrası karma ekonomi, 80 sonrası liberalizm, 90 sonrası soğuk savaş bitince yenidünya düzeni arayışı, ılımlı İslam, BOP derken bugünlere geldik.

Ne sağcıyız, ne solcu bugün, futbolcuyuz. Oysa 60 sonrası tek sloganımız vardı: “Ne sağdayız ne solda hak yoldayız hak yolda / Kör dünyanın göbeğine hak yol İslam yazacağız.”

– Bu havada perende atarak Kur’an’a tekme atan çocuklar kimin çocukları dersiniz?

– Ya da ayni avluda oynayan çocukların okul salonunda dansöz oynatanlar kimler?

– Milletin parası ile eşcinsel bireyleri getirip konser verdirmek isteyenler, cinsiyetsizliği gençlerin gözüne sokmak isteyenler o makamlara nasıl yükseldiler?

“Ailelere Tavsiyeler” başlığı altında çocukların “kimlik kargaşasına” düşmesinin önünü açanlar kimin nesi?


-Klipinde LGBTİQ+ (eşcinsel) bireyi yatak adasına taşıyarak Türkiye’de eşcinsel evliliğin önünü açma projesine zemin hazırlayan sözde sanatçılar bu ülkede nasıl türedi?


-Aynı çatının altında farklı odalara ya da aynı oturma odasında farklı dünyalara aile mensuplarını kim nasıl taşıdı? Manevi bağları nasıl yok edildi?

Daha devamı var. Böyle yazmaya devam etsek “Buradan Fizan’a yol olur” inanın bu olumsuzlukları sıralamak insana zül geliyor.

İtiraf edelim, biz hepimiz suçluyuz!.

Ezcümle; yasama, yürütme, yargı, aile, sokak, mektep,  cami, cemaat, media, STK! Biz kendimizi değiştirmeden, Allah bizim hakkımızdaki hükmünü değiştirmeyecektir!

BİLİŞİM & SOSYAL MEDYA UZMANI

TV PROGRAM YAPIMCISI - YÖNETMEN

  • ramazanavukatlık mesleği hukuk mesleği değildir. taraf olan hukukcu olamaz. bence avukatlar hakim yapılsın. iki tarafın haklarını da devletten maaş alanlar korusun. yoksa fakir avukatsız zengin 20 avukat ile çalışıyor hak yerini bulmuyor. adalet taban
  • ramazannoterler hiç bir işe yaramayan kurumlar. boşuna vatandaşın parasını alıyor. bence kapatılsınlar. karşılıklı sözleşme nüshaları var olan kişiler hakkını koruyabilir.
  • Şeyh Müslüm İncedalElektro optik ve savunma sanayi alanında bir çok ürün geliştirdim, bunları programınız aracılığı ile bir yatırımcı ile buluşturmak istiyorum, ürünleri programınızda çalıştırabiliriz, ciddi anlamda ses getirecek niteliktedir.
  • İdris ERGİNİsmim İdris ERGİN Tokat'ın Turhal ilçesinde yaşamaktayım. 18 yaşındayım. Ak Parti 27. dönem Milletvekili Aday Adayıydım. Bir genç olarak AKİT TV'de yürütmüş olduğunuz Genç Görüş programına katılmak istiyor sizinle program yapmak istiyorum.

FACEBOOKTA BİZ